NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
وَهِشَامُ
بْنُ
عَمَّارٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ أَبِي
الرِّجَالِ عَنْ
عُمَارَةَ
بْنِ
غَزِيَّةَ
عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
أَبِي
سَعِيدٍ قَالَ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ سَأَلَ
وَلَهُ قِيمَةُ
أُوقِيَّةٍ
فَقَدْ
أَلْحَفَ
فَقُلْتُ نَاقَتِي
الْيَاقُوتَةُ
هِيَ خَيْرٌ
مِنْ أُوقِيَّةٍ
قَالَ
هِشَامٌ
خَيْرٌ مِنْ
أَرْبَعِينَ
دِرْهَمًا
فَرَجَعْتُ
فَلَمْ
أَسْأَلْهُ
شَيْئًا
زَادَ
هِشَامٌ فِي
حَدِيثِهِ
وَكَانَتْ الْأُوقِيَّةُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَرْبَعِينَ
دِرْهَمًا
Ebü Saidi'l-Hudrî'den;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim bir okiyye
değerinde malı olduğu halde dilenirse haddi
aşmış olur.”
Bunun üzerine kendi
kendime; Yakute adlı dişi devem bir okiyyeden daha değerlidir, dedim. (Hadisin
râvilerinden olan) Hişâm, "bir okiyyeden daha değerlidir" sözü yerine
"kırk dirhemden daha değerlidir" dedi- ve ondan hiçbir şey istemeden
geri döndüm.
Hişâm, rivayetinde buna
"Resûlullah (s.a.v.) zamanında bir okiyye, kırk dirhemdi." sözünü
ilâve etti.
Nesâî, zekât; Ahmed b.
Hanbel III, 7, 9; IV, 36; V, 430.